Nizamülmülk – Büyük Selçuklu Veziri
Devlet
hizmetindeki hayâtı, babası ile berâber Gazne Devletinin Horasan vâlisi
Ebü’l-Fâzıl Es-Suri’nin hizmetinde bulunmakla başladı. 1040 yılındaki
Dandanakan Savaşından bir süre sonra Alp Arslan’ın Belh vâlisi Ali bin
Şadan’ın maiyetine girerek, vilâyet işlerinin yürütülmesiyle
vazifelendirildi. Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyin vefatı ile Alp Arslan ve
kardeşi Süleyman Bey arasındaki taht mücâdelesi sırasında yerinde görüş
ve tedbirleriyle dikkatleri çekti ve 1063 yılında Alp Arslan’ın yanında
hizmete başladı. Alp Arslan Sultan olunca 1064 yılında Selçuklu
Devletine vezir tâyin edildi.
Zamânın halîfesi Kâim bi emrillah tarafından Nizâmülmülk ünvânı ile taltif edildi. Bu ünvânıyla tanındı.
Nizâmülmülk, vezir olduğu 1064’ten, şehit edildiği 1092 senesine
kadar aralıksız yirmi dokuz sene Büyük Selçuklu Devletine, tam bir
dirâyet ve adâletle hizmet etti. Vazifeli olduğu için katılamadığı
Malazgirt Meydan Muhârebesi hâriç, bütün Selçuklu fütûhatında bulundu.
Sultan Alp Arslan’ın vefâtıyla veliaht Melikşah’ın tahta geçmesini
sağlayıp, nizam ve âsâyişin korunmasında muvaffak oldu. SultanMelikşah’a
muhâlefet eden veya başkaldıran Selçuklu prenslerinin itâat altına
alınmasında büyük hizmeti geçti. Sultan Melikşah, devletin idâresinde
ona çok
büyük
ve geniş yetkiler verdi. Nizâmülmülk’ün akıllı, tedbirli ve adâletli
idâresi sâyesinde de, Melikşâh’ın saltanatı, aynı zamanda Büyük Selçuklu
Devletinin de en parlak ve en şanlı devri olmuştur.
Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve
değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi
görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere
intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli
eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el
kitapları
arasında sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî,
mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam
doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye
Kütüphânesi,Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme,
birçok
dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır.
Nizâmülmülk,
âlim, edip ve kadirşinâs bir zât olduğu için meclisi; ilim ve sanat
adamlarının toplandığı bir yer hâline gelirdi. Abbâsi halîfesi de
kendisine pekçok hürmet eder, meclisinde bulunurdu. Âlimlere, şâirlere,
sanatkârlara karşı çok ikrâm, ihsan ve iltifât ederdi. Birçok
câmi, mescit, vakıf eserleri yaptırdı.
Büyük Selçuklu Devletine; idârî, adlî, askerî, mâlî, sosyal ve
kültürel sâhada pekçok yenilikler ve değişiklikler getirdi. Sarayı,
merkezî hükümet teşkilâtını, İslâm esaslarına dayalı mahkemeleri, toprak
sistemini sağlam esaslar üzerine yeniden düzenledi. Gerçekleştirdiği
yeni sistemler bâzı değişikliklerle berâber bütün
Türk-İslâm devletlerince devam ettirildi.
Nizâmülmülk, zamânında yayılmaya ve kuvvetlenmeye çalışan bozuk
fırkalara karşı, Ehl-i sünnet bilgilerinin sistemli bir şekilde
öğretilmesi sağlandı. Bunun için Bağdat, Belh, Nişabur, Herat, İsfehan,
Basra ve Musul gibi çeşitli şehirlerde, kendi ünvanı ile anılan Nizâmiye
Medreselerini
kurdurdu. Onuncu yüzyılda Ehl-i sünnete muhâlif cereyanların giderek
yaygınlaşması sebebiyle İslâm dünyâsında ortaya çıkan karışıklıkların
giderilmesinde Nizâmiye Medreselerinin çok büyük hizmeti geçti. Bu
medreselerin en meşhurlarından birisi de, Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi
olup, asrın büyük âlimlerinden birisi olan Ebû İshak-ı Şîrâzî burada
ders vermekle vazîfeli idi.
Büyük Selçuklu Devleti‘nin
veziri ve Siyasetname adlı öğütler kitabı yazan Farsı devlet adamı,
siyaset bilimcisidir. Devlet yönetiminde hayli etkili olan
Nizamülmülk’ün vezirliği Alparslan ve Melikşah dönemlerinde yayılmıştır.
İsmi Nizamülmülk yani, Mülkün Nizamı yani, Devletin Düzeni anlamına
gelir.
Nizamülmülk, 21 Zılkade 408/10 Nisan 1018 yılında İran’ın, Horasan’da
Tus şehrinde doğmuştur. Bu dönemde bu şehir Gazne Devleti idaresinde
bulunmaktaydı. İlk devlet görevini Gazneliler sultanları için yapmıştır.
Devlet işleriyle ilk olarak Gazne Devleti’nin Horasan valisinin yanında
çalışarak başlayip 1059’da
Gazneliler
Horasan valisi olmuştur. 1063’den itibaren Selçuklular devletinde
Alparslan’ın Belh valisinin yanında devam etti. 1064 yılında Büyük
Selçuklu Devleti’ne vezir olarak atandı. Alp Arslan (hüküm süresi
1063-1072) ve Melikşah (hüküm süresi 1072-1092) hükümdarlık dönemlerinde
bu önemli vezirlik görevinde bulunmuştur. Memleketin nizamlarının
kurucusu anlamında olan Nizamülmülk ismi Abbası halifesi Kâim bi
Emrillah tarafından verildi.
Bir rivayete göre; fakir ve kimsesiz bir kadın, vezir Nizamülmülk’en
bir müşkilinin halledilmesi için yardım istemiş. Nizamülmülk de durup
onunla konuşmaya başlamış. Bunun üzerine vezirin mabeyncilerinden biri o
kadını Nizamülmülk’ün yanından uzaklaştırmak istemiş. Vezir,
mabeyncisinin bu hareketini çok çirkin görmüş ve “
Muhakkak ki ben sana bu gibilere yardım edesin diye vazife verdim” diyerek onu haciblikten uzaklaştırmış.
Sultan Melikşah’ın etrafındaki bazı hasetçiler vezir Nizamülmülk hakkında ileri geri konuşmuş, hatta “
Sizin mülkünüzde ortak olduğunu söyler” demişlerdir. Sultan da Nizamülmülk’e “
Eğer
benim saltanatta şerikim, mülkümde ortağım isen bunun da bir hükmü
vardır. Eğer vekilim ve benim emrinde ise onun icablarını yerine getir” demiştir. Nizamülmülk ise Sultan’a şu cevabı vermiştir: “
Başındaki o sultanlık tacı bendeki divite
bağlıdır. Bu ikisinin birlikte olması her şeyin dirliği ve saltanatının
kıyamını temin eder. Bu divitin kapağını kapatırsam tacın kaybolur
gider. Bir kapıyı kırmadan önce başına gelecekleri düşün.”
Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve
değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi
görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere
intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli
eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında
sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî,
siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru
metin
ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye Kütüphânesi, Molla Çelebi
kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme
edilerek, yayınlanmıştır.