15 Eylül 2017 Cuma

Fatma Seher Erden (Erzurumlu Kara Fatma)

Fatma Seher Erden (Erzurumlu Kara Fatma):

1888’de Erzurum’da doğdu. Subay Dervişlerden Ahmet Bey ile evlendiğinde Balkan Savaşı’na katıldı, askerlik hayatını eşi ile birlikte paylaştı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi'nde kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaştı. Eşi Binbaşı Ahmet Bey'in Sarıkamış'ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum'a döndü.

1919'daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti. Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesinde görevlendirildi. Aldığı talimatla İstanbul'a gitti, silah ve adam kaçırma faaliyetlerinde bulundu. İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir'e geçerek kurtuluşu için savaştı.

 Bir keresinde, onbaşı olduğunda neredeyse sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenledi ve aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri döndü.

Çete Emir Ayşe

Çete Emir Ayşe:

Yunan askeri Aydın’a doğru geldiğinde iki arkadaşı ile birlikte Menderes’in diğer tarafına geçmeye çalışan Emir Ayşe, arkadaşlarının kayıktan düşüp boğulması sonucunda geri dönmüş ve Çanakkale’de ölen kocasından kalan tek hatıra elmas küpelerini bozdurup kendine bir tüfek almış, dağa çıkmış ve Yörük Ali Efe’ye katılmıştı. Aydın’ın kurtuluşu olan 7 Eylül tarihine kadar Yunanlarla savaşmıştı. Savaş sonrası Atatürk İstasyon Meydanı’nda Çete Emir Ayşe’nin de aralarında bulunduğu kahramanlara İstiklal Madalyası takmıştı. “Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası'dır” demişti.

25 Ekim 2015 Pazar

Nizamü'l Mülk

Nizamülmülk – Büyük Selçuklu Veziri

nizamülmülkDevlet hizmetindeki hayâtı, babası ile berâber Gazne Devletinin Horasan vâlisi Ebü’l-Fâzıl Es-Suri’nin hizmetinde bulunmakla başladı. 1040 yılındaki Dandanakan Savaşından bir süre sonra Alp Arslan’ın Belh vâlisi Ali bin Şadan’ın maiyetine girerek, vilâyet işlerinin yürütülmesiyle vazifelendirildi. Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyin vefatı ile Alp Arslan ve kardeşi Süleyman Bey arasındaki taht mücâdelesi sırasında yerinde görüş ve tedbirleriyle dikkatleri çekti ve 1063 yılında Alp Arslan’ın yanında hizmete başladı. Alp Arslan Sultan olunca 1064 yılında Selçuklu Devletine vezir tâyin edildi. Zamânın halîfesi Kâim bi emrillah tarafından Nizâmülmülk ünvânı ile taltif edildi. Bu ünvânıyla tanındı.
Nizâmülmülk, vezir olduğu 1064’ten, şehit edildiği 1092 senesine kadar aralıksız yirmi dokuz sene Büyük Selçuklu Devletine, tam bir dirâyet ve adâletle hizmet etti. Vazifeli olduğu için katılamadığı Malazgirt Meydan Muhârebesi hâriç, bütün Selçuklu fütûhatında bulundu. Sultan Alp Arslan’ın vefâtıyla veliaht Melikşah’ın tahta geçmesini sağlayıp, nizam ve âsâyişin korunmasında muvaffak oldu. SultanMelikşah’a muhâlefet eden veya başkaldıran Selçuklu prenslerinin itâat altına alınmasında büyük hizmeti geçti. Sultan Melikşah, devletin idâresinde ona çok büyük ve geniş yetkiler verdi. Nizâmülmülk’ün akıllı, tedbirli ve adâletli idâresi sâyesinde de, Melikşâh’ın saltanatı, aynı zamanda Büyük Selçuklu Devletinin de en parlak ve en şanlı devri olmuştur.
Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye Kütüphânesi,Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır.
Nizâmülmülk, âlim, edip ve kadirşinâs bir zât olduğu için meclisi; ilim ve sanat adamlarının toplandığı bir yer hâline gelirdi. Abbâsi halîfesi de kendisine pekçok hürmet eder, meclisinde bulunurdu. Âlimlere, şâirlere, sanatkârlara karşı çok ikrâm, ihsan ve iltifât ederdi. Birçok câmi, mescit, vakıf eserleri yaptırdı.
Büyük Selçuklu Devletine; idârî, adlî, askerî, mâlî, sosyal ve kültürel sâhada pekçok yenilikler ve değişiklikler getirdi. Sarayı, merkezî hükümet teşkilâtını, İslâm esaslarına dayalı mahkemeleri, toprak sistemini sağlam esaslar üzerine yeniden düzenledi. Gerçekleştirdiği yeni sistemler bâzı değişikliklerle berâber bütün Türk-İslâm devletlerince devam ettirildi.
Nizâmülmülk, zamânında yayılmaya ve kuvvetlenmeye çalışan bozuk fırkalara karşı, Ehl-i sünnet bilgilerinin sistemli bir şekilde öğretilmesi sağlandı. Bunun için Bağdat, Belh, Nişabur, Herat, İsfehan, Basra ve Musul gibi çeşitli şehirlerde, kendi ünvanı ile anılan Nizâmiye Medreselerini kurdurdu. Onuncu yüzyılda Ehl-i sünnete muhâlif cereyanların giderek yaygınlaşması sebebiyle İslâm dünyâsında ortaya çıkan karışıklıkların giderilmesinde Nizâmiye Medreselerinin çok büyük hizmeti geçti. Bu medreselerin en meşhurlarından birisi de, Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi olup, asrın büyük âlimlerinden birisi olan Ebû İshak-ı Şîrâzî burada ders vermekle vazîfeli idi.
Büyük Selçuklu Devleti‘nin veziri ve Siyasetname adlı öğütler kitabı yazan Farsı devlet adamı, siyaset bilimcisidir. Devlet yönetiminde hayli etkili olan Nizamülmülk’ün vezirliği Alparslan ve Melikşah dönemlerinde yayılmıştır. İsmi Nizamülmülk yani, Mülkün Nizamı yani, Devletin Düzeni anlamına gelir.
Nizamülmülk, 21 Zılkade 408/10 Nisan 1018 yılında İran’ın, Horasan’da Tus şehrinde doğmuştur. Bu dönemde bu şehir Gazne Devleti idaresinde bulunmaktaydı. İlk devlet görevini Gazneliler sultanları için yapmıştır. Devlet işleriyle ilk olarak Gazne Devleti’nin Horasan valisinin yanında çalışarak başlayip 1059’da Gazneliler Horasan valisi olmuştur. 1063’den itibaren Selçuklular devletinde Alparslan’ın Belh valisinin yanında devam etti. 1064 yılında Büyük Selçuklu Devleti’ne vezir olarak atandı. Alp Arslan (hüküm süresi 1063-1072) ve Melikşah (hüküm süresi 1072-1092) hükümdarlık dönemlerinde bu önemli vezirlik görevinde bulunmuştur. Memleketin nizamlarının kurucusu anlamında olan Nizamülmülk ismi Abbası halifesi Kâim bi Emrillah tarafından verildi.
Bir rivayete göre; fakir ve kimsesiz bir kadın, vezir Nizamülmülk’en bir müşkilinin halledilmesi için yardım istemiş. Nizamülmülk de durup onunla konuşmaya başlamış. Bunun üzerine vezirin mabeyncilerinden biri o kadını Nizamülmülk’ün yanından uzaklaştırmak istemiş. Vezir, mabeyncisinin bu hareketini çok çirkin görmüş ve “Muhakkak ki ben sana bu gibilere yardım edesin diye vazife verdim” diyerek onu haciblikten uzaklaştırmış.
Sultan Melikşah’ın etrafındaki bazı hasetçiler vezir Nizamülmülk hakkında ileri geri konuşmuş, hatta “Sizin mülkünüzde ortak olduğunu söyler” demişlerdir. Sultan da Nizamülmülk’e “Eğer benim saltanatta şerikim, mülkümde ortağım isen bunun da bir hükmü vardır. Eğer vekilim ve benim emrinde ise onun icablarını yerine getir” demiştir. Nizamülmülk ise Sultan’a şu cevabı vermiştir: “Başındaki o sultanlık tacı bendeki divite bağlıdır. Bu ikisinin birlikte olması her şeyin dirliği ve saltanatının kıyamını temin eder. Bu divitin kapağını kapatırsam tacın kaybolur gider. Bir kapıyı kırmadan önce başına gelecekleri düşün.
Nizâmülmülk’ün Selçuklu Devletindeki bütün düzenleme ve değişiklikleri ciddî bir şekilde tetkik eden, devlet idâresinde kendi görüşlerini, icrâatını ve bunların gerekçelerini gelecek nesillere intikal ettirmek maksadıyla Fârisi olarak yazdığı Siyâsetnâme isimli eseri, bugün siyâset ilmiyle uğraşanların el kitapları arasında sayılmaktadır. Siyâsetnâme’de Türk-İslâm devletlerinin idârî, mâlî, siyâsî, askerî, sosyal ve kültürel yönlerini incelemektedir. Tam doğru metin ve ilâvesiz nüshası, İstanbul’da Süleymâniye Kütüphânesi, Molla Çelebi kısmında 114 numarada mevcuttur. Siyâsetnâme, birçok dillere tercüme edilerek, yayınlanmıştır.

NENE HATUN (1857- Erzurum 1955)






NENE HATUN:

Erzurum'daki Aziziye Tabyası'nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır. Aziziye savunmasına 20 yaşlarında genç bir gelinken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır. Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: "Ben o zaman gereken şeyi yapmıştım. Bugün de gerekirse aynı şeyi yaparım" cevabını vermişti.

Hoca Ahmet Yesevi

Bir gün Pîr-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevî Hazretleri’ne sormuşlar:
-“Müslüman mısın?”
-“Elhamdülillah Türk’üm, Müslüman’ım” demiş.
-“Neden Türklüğü katıyorsun, biz dinini soruyoruz” demişler.
– ”Din seçim, Türklük kaderdir” demiş.

Oğuz Kağan' ın Türk'lük Duası




ULU TANRI !

GUZEL TANRI !

GOK TANRI !

Sen TURK'u TURK yurtlarini koru !

Dusman serrinden sakla ! TURK'u yigitlikte daim et !
TURK'u erlik davasiyla yasat ! TURK'u gercekci yap !
TURK'un gonlune herseyden once, hatta kursagina ekmek
koymadan evvel TURK'luk sevgisini koy ! TURK'u ideal
ile yasat ve ideali hakikat yapmaya calissinlar !
Torelerini canlari gibi saklat ! TURK'e zevk ve rahat
verme ! Bilakis zahmete alistir ! Zahmetle yurekleri,
bedenleri demir olsun ! Bu sayede onlara yuksek
calisma kudreti verirsin ! TURK'u faal, cevval
edersin. TURK'e degismez bir seciye ver ! Zamanla
seciyesi degismesin, sade tekemmulle tadilat gorsun !

ULU TANRI !

Milli kuvvet, namus, ahlak, azim , sebat, ideal,
TURKCULUK ruhu, yurtseverlik, ilim, sanat teskilati,
intizam, beden kuvveti ve zenginlik ile hasil
oldugundan; TURK'e bunlari ver ! TURK'ten hirsiz,
namuzsuz turerse hemen kahret ! TURK'e benlik, hem de
yuksek bir benlik ver ! TURK nefsine itimat sahibi
olsun ! TURK'u muhakemeli, ciddi adam olarak yarat !
Hissiyatina kapilip, ofke ile ayaklanmasin ! Birden
barut gibi parlamasin ! Daima soguk kanli olsun !
TURK'u her milletten cesur yarat ! Oc almayi TURK asla
unutmasin !

ULU TANRI !

Namuzsuz bir tek TURK yaratacagina, dunyayi yik daha
iyi ! Ne kadar korkak TURK varsa hepsini helak et !
TURK herseyi mukayese etsin ! Yalniz akil ve mantik
denen seylere birakma onu ! Sabirli, derde dayanikli
olsun ! Iradesi celik gibi olsun ! Donek TURK yaratma
! TURK'leri maymun istahli yapma ! TURK daima
ihtiyatla adim atsin ! Kimsenin tatli diline inanmasin
! Kimseye emniyet olmasin ! Calisma zek�dan ustun bir
kiymet oldugundan, TANRI, sen TURK'u caliskan et !
TURK'un omru calisma ile gecsin ! Ona daima calisma
aski ver ! Hele elbirligi ile calismayi alet etsin !
Tembel TURK'u hemen oldur ! TURK'e her milletinkinden
ustun zeka ver ! Zeka ve calisma ; ikisi bir arada
olunca TURK'un onunde durulmaz ! Milli buyuklugun tek
sarti yuksek ideal, buna alismak icin de yuksek ahlak,
fedakarlik ve sebat lazim oldugundan TURK'leri
ahlakli, sebatli ve fedai kil ! TANRI , TURK'leri sen
kendi elinle birlestir ve herseyden evvel ruhlari
birlessin ! Onlari tek bir kafa gibi birlestirici
kultur sahibi et ! TURK'u toresine sadik kil, Tanri !
TURK budunu : Biliniz ki atalar toresi asirlarin
tecrubesi ile husule gelmis buyuk bir hikmettir. Tanri
beni toreye dokunmaktan ve dokundurmaktan sakladi ve
saklasin !

ULU TANRI !

Turk milletini lafci degil, elinden is gelir insanlar
et ! Bir sey soylemek vazife yapmak degildir. Onu
fiilen yapmak ve yaptirmanin vazife oldugunu beyinlere
sok !

GUZEL TANRI !

Sana hepsinden cok yalvardigim sudur : TURK'u
dalkavukluktan kurtar ! Dalkavukluk ve emsali
vasitalara zengin olmaktan koru ! TURK'e kotu para
hirsi verme ! Dalkavuklari yok et !

AMAN TANRI !

TURK aile, tore ve disiplinini her seyden evvel koru !
TURK topraginda hurler yasasin. Adaletten baska bir
sey hukum surmesin ! Sen TURK'e tabii seylere tabiata
karsi sevgi ver ! TURK yurdunda yoksulluk o kadar
azalsin ki fakirlik suc sayilsin !

ACUNU ( DUNYAYI ) YARATAN YUCE TANRI !

TURK'e insaniyetten evvel TURK milletini dusundur.
Insanlarin insaniyet dedikleri sey, goz boyamak icin
icat edilmis bir boyadir. Insaniyet maskesi tasiyan
oyle milletler vardir ki maskelerinin altinda
canavarlar yasar. Insaniyeti goren olmadi. TANRI ,
TURK'e saglam, surekli irade ver ! Gucluklerde,
sabrini, tahammulunu ayni zamanda gayretini arttir !
Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet
duygusu ver ! Mesuliyeti TURK yurdundan eksIk etme !
En buyuk kuvvetinTURKLUK asi oldugunu TURK'e ogret !

TANRI !

TURKCE konusulan, TURK'e yurtluk etmis olan yerleri
kiyamete kadar TURK'un hukmu altinda birak !


TANRI TURKU KORUSUN VE YUCELTSIN